36 saatlik bir tren yolculugunun ardından
Vrindavan’dayım. Büyütülecek birsey yokmus aslına bakarsanız, uyudum, yedim,
içtim, komşularımla sohbet ettim, gene yedim içtim, gene uyudum, uyandım,
Mathura’daydım.
Mathura’dan bir riksha ayarladım, her ne kadar
ben Hintçe, riksha şoförü de İngilizce bilmiyor olsa da okey deyip no deyip
anlaştık, sonunda sağ salim Vrindavan’a vardım.
Vrindavan ve çevresi Krishna’nın doğum aldığı
ve yaşadığı topraklar, ve bu yüzden Hindistan’ın en kutsal yerlerinden biri. “Krishna
kim ki?” dediğinizi duyar gibiyim. Hint inanışına ve Vedalara ( Hint kutsal
metinleri, bilgi kitapları )göre Krishna Tanrı’nın ta kendisi. Bundan 5000 yıl
kadar önce bu topraklarda kendi suretiyle belirdiğine ve Mahabarat savaşlarında
Arjuna’ya destek olduğuna inanılıyor. Savaş meydanında Arjuna’nın savaşmaktan
vazgeçtiği bir anda onu savaşmaya ikna etmek için yaptığı konuşması Bhagavad
Gita olarak tarihe geçmiştir. Bhagavad Gita Hindistan’ın en kutsal kitabı
sayılır. ( Okumaya başladım kitabı ben de tabi ki, içeriğindeki felsefe
gerçekten saygıya değer ve söylemler insan aklının daha ötesinde desem umarım
biraz olsun ipucu vermiş olurum )
Bir de Radhe var ki o da Krishna’nın canının
canı sevgilisi. Krishna; enerjinin kaynağı, Radhe de onun enerjisi olarak
anılıyor. Krishna bir çoban cocuğu olarak dünyada belirdiği için elinde flutüyle
dolaşıyor ( flutünün adı Vamsi) ve ineklerin kutsal sayılmasının sebebi de
Krishna’nın ineklerini çok sevmesi.
Resimlerinde Krishna, Radhe ile birlikte, elinde flutüyle görülüyor
genelde, ve tabi yanı başında da inecikleri ve Krishna ile özdeşleştirilen
erkek tavuskuşu görüntüsü ile birlikte…
Adanmış, dindar, aşık.. ne derseniz adına
artık; buradaki insanlar sabah akşam Krishna’ya ibadet ediyor. Ufacık kasabada
10000 adet tapınak var, insanların evleri aynı zamanda birer tapınak. Herkesin
evinin içinde Krishna-Radhe ditileri bulunuyor. Diti ; Tanrı’yı sembolize eden
küçük heykeller benim gözümde ama Hindistan’da insanlar ditilerin insan eliyle yapılmadığına,
guruların kalplerinden belirdiğine inanıyor. Ve burada ditilere ibadet
ediliyor, böylece ibadetlerinin Tanrı’ya ulaştığına inanıyorlar.
Tapınaklarda ibadetler adete bir eğlence
tadında oluyor, çalınan çalgılar, söylenen bajanlar ( dini şarkılar diyebiliriz
kısaca ), danslar, rengarenk giydirilmiş ditiler… korkulacak bir tapınaktansa
bir eğlence yerini andırıyor. Bize Tanrı’yı “korkulması gereken” olarak
öğretmilerdi, burada ise Tanrı’yı “sonsuz bir aşkla sevilmesi gereken” olarak
öğretiyorlar. İbadetler cennet cehennem korkusuyla değil Tanrı aşkıyla
yapılıyor, insanlar eğlenerek, dans ederek, mutlu olarak ibadet ediyor.
Burasi bir tapinagin ici mesela, dans ederek ibadet, super kafa :)
Ben
burada Krishna bilincini öğrenmeye çalıştığım bir ashramda kalıyorum,
hayatta yeni bilgilerden hiç korkmadım, öğrenmek öğrenmek benim hedefim ta ki
gerçeğe ulaşana , gerçek doğruyu bulana kadar…Ben bir adanmış değilim ama
burada adanmışlarla birlikte parikrama ( hac)
yapıyorum , onlarla birlikte ayinlere katılıyorum, onlarla birlikte oruc
tutuyorum, onlarla birlikte yiyorum içiyorum ve yollarının ne olduğunu anlamaya
çalışıyorum.
Krishna
bilincinin en önemli gurularından olan Sri Bhaktivedanta Swami Prabhupada bu
konu hakkında önemli eserler vermiş bir guru, 1960’lı yıllarda yanına aldığı 40
Rp ve İngilizce’ye çevirmiş olduğu Bhagavad Gita ile birlikte bu bilinci yaymak
için Amerika’nın yolunu tutuyor. New York’a vardığında oradaki ünlü bir parka
oturup Hare Krishna mantrasını söylemeye başlıyor ve yanına hippiler doluşuyor,
hippiler de onunla birlikte mantrayı söylemeye başlıyorlar. Böyle Krishna
bilinci ilk olarak hippiler sayesinde yayı lmaya başlıyor. Beatles grubu Krishna
aşıklarından, George Harrison`un chanting yaparken gorulen fotografini paylasiyorum sizlerle:
Hatta John Lennon’un bu konu hakkında yazdığı bir kitabı bile
var.
Hare Krishna mantrasını Erkin Koray sayesinde bizler de çocukluğumuzdan
beri biliyoruz aslında:
Hare Krishna Hare Krishna,
Krishna Krishna Hare Hare
Hare Rama Hare Rama
Rama Rama Hare Hare
Vrindavan tüm bu spiritüel havasına rağmen ayıbımı
mahsur görün ama bok ve çöp içinde bir kasaba, neden bu denli vurdumduymaz
olduklarını anlamış değilim doğrusu. Şehirde maymunlar, domuzlar ve tabi ki
inekler insanlarla birlikte ortak bir yaşam sürüyor, her yerdeler, copculuk gorevi domuzlarda ve maymunlarda, butun gun hork hork big big diye diye cop karistiriyorlar Burada
yürürken dalgınlığa izin yok, her an karşınıza bir inek ya da domuz çıkabilir,
bir bisiklet ya da motorsiklet üzerinize doğru sürebilir, bir maymun elinizden
yiyeceğinizi ya da gözünüzden gözlüğünüzü çalabilir, kendinizi birden koca bir
inek bokunun içinde bulabilirsiniz, Vrindavan’ın şımarık veletleri kancalarla
sizi çekiştirebilir, sağdan soldan birileri üzerinize boya atabilir… olabilir
de olabilir :)
Her ne kadar sokaktan yemeyin deseler de ben dayanamiyorum yiyorum bazen, yedikten sonra yerde dolasan minik farecigi gorup selam cakiyorum ama :)
Vrindavan`in sokaklari rengarenk saticilarla dolu, oyuncak ya da sus esyasi zannedeceginiz bu seylerin hepsi birer dini imge..
Bu gordugunu alete isim verecek olursak "seker kamisi sikma makinasi' gibi bisey diyebiliriz, hayatiniz ictigininz icebilecegiz en lezzetli icecek olduguna iddiaya girerim..Selaam:)
Tapinaklardan biri, bagis kutusu hic eksik olmaz :)
Vrindavan’a gelmek için özellikle Holy
Festival’i denk getirmeye çalıştım bu çılgınlığı yerinde görmeli diye
düşünerek, haksız da değilmişim. Gerçekten tam bir delilik J Holy
Krishna’nın Gopilerle ( Krishna’ya tamamen gönülden adanmış birbirinden güzel
çoban kızları, Krishna’nın sevgilileri ) oynadığı boya savaşının hala günümüzde
de kutlanması. İnsanlar yolda yürürken ve tapınaklarla üzerinize rengarenk
boyaları atıyorlar, yollar, insanlar, hayvanlar, resimler, ditiler.. herkes
rengarenk, böyle renkli başka bir ülke daha yok bu alemde bence :)
Bu guzeller guzeli de boya satma derdinde..
Sadece insanlar mi holi oynar sandiniz ?
Bu da Hindistan`in bisiklet rikshasi..
Ve ditiler de holiye hazir :)
Gurular da sanyaslar da holi oynar, bu festivalde kast yok, istediginizi boyayabilirsiniz :)
Hepinize sevgiler. Hare Krishna :)
My sweet lord
I really want to see you, really want to be with you.