Şimdi
de sizlere Varanasi’den bahsedeceğim, Nepal’e gelmeden önceki konağımdı. Bu
garip şehri merak edenler için iyi okumalar..
Delhi’den
akşam 7.30 trenine bindim, ilk sleeper class denemem; bundan önce 3AC ya da 2AC
ile yolculuk yapmıştım; daha emniyetli, klimalı, temiz çarşaf ve battaniye
veriliyor, içeri herkes giremiyor, 6 ya da 4 kişilik… falan filan, sleeper
class da bu saydıklarım yok işte, doğal olarak biraz daha düşük bütçeli
insanlarla yolculuk yapıyorsunuz. Alıştım artık Hindistan’a , üstesinden
gelirim dedim, sıcak haricinde bir
problemim de olmadı aslına bakarsanız. Komşularımla anlaşmakta dil konusunda biraz
zorluk yaşasak da he deyip yes deyip anlaşıyorduk. Tren 6.00 am’de Mughal
Sarai’de olması gerekirken 9’da oradaydı, Indian Time J
Mughal
Sarai’den rikşa ayarlayıp Varanasi’ye yollandım. Ay bir mutluyum bir mutluyum
ki, bakıyorum yolda insancıklara; cıbıldak ayak, yılışık, sırıtkan, canım
Çingeneciklerim diyorum , özlemişim valla sizi. Mcleod Ganj’ın ciddi ve asil
Tibetlilerinden sonra özlemişim bu şoparcıkları , ha sonradan özlediğime pişman
oldum olmasına J
Rikşa
şoförüm müzik ister misin dedi, e olur dedim, bakalım şansımıza ne çıkacak derken
tam arabesk Hint müzikleri kulaklarımda çınlamaya başladı J Yanık sesli ablaları
dinleye dinleye vardım Varanasi’ye. Arkadaşımdan ismini aldığım bir
guesthouse’a gitmeye çalışırken yolda takışan 12-13 yaşlarında bir delikanlı
allem etti kallem etti, çaktırmadan kandırdı beni kendimi başka bir guesthouse’da
buldum. Ucuz ve bu fiyata göre iyi denilebilecek bir yer: Muresh Guest House
Oteldeki
amca bir harita verip tüm detayları anlattı. Dedi ki “Varanasi’de şuraları
şuraları gezeceksin, Burning Ghat’ın orada dolandırıcılar çoktur, dikkat et,
kimseye inanma . Bu bölgede playboylar da çoktur , bişeyler içelim derler sonra
seni bipmeye çalışırlar.” diye benim yazamadığımı kendisi sağolsun açık açık
söyledi bana. Tövbe bismillah bu da ne şimdi deyip teşekkür edip çıktım şehir
turuna.
Daracık
sokaklar, neredeymiş şu Burning Ghat diye arıyorum. İleride bir çiçek yığını
gördüm, insanlar yanından geçiyorlar, dedim heralde puja gibi bişeyler.
Yürüyorum ben de kenarından, tam yanından geçerken bir bakayım deyiverdim ve
çiçeklerinden arasındaki suratla karşı karşıya geldim o an.. Meğer benim çiçek
yığını sandığım cesetmiş, böyle süslüyorlarmış cesetleri yakmadan önce. Tam
buldum Burning Ghat’ı derken bir abi arkamdan seslendi: “kardeşim yabancıların
oraya girmesi yasak, gel ben sana nereden izleyeceğinin göstereceğim diye”.
Bilemedim takıldım peşine, bir binaya girdik, eski bir bina, nooluyor len diye
ürktüm biraz. Merdivenleri çıktık, teras gibi biyer ve orada uyuyan yaşlı teyzeyle karşılaştım ve
işte o anda dank etti kafama ama artık geçti. Başladı abi (!)bana hikaye
anlatmaya ve bu yaşlı teyze için bağış istemeye.. Neyse aynı zamanda rehberlik
yapıyor, bana anlatıyordu, dedim atarım üçbeş kuruş, anladım ki istedikleri 3-5
kuruş deği, 170 rupeeyle zorla yırtabildim, bırakmıyor adam..
Neyse
Burning Ghat’a gelelim. Varanasi Lord Shiva’nın kutsadığı bir şehir. Lord Shiva
buraya ateşini bırakıyor ve bu ateş yıllardır hiç sönmüyor, ve diyor ki burada
ölenler nirvanaya ulaşmış sayılır ve bir
daha tekrar dünyaya gelmezler. Bu yüzden bir çok yerden insanlar buraya
ölümlerini beklemeye geliyor, böyle garip bir yanı var şehrin. Burning Ghat
dediğim yerde ölüler yakılıyor, 24 saat devamlı
ateş görebilirsiniz, dumanı rahatsız ediyor biraz ama alışıyor insan..
Fotoğraf çekmek yasak ama burası India, bir yolunu mutlaka buluyorsunuz :)
Fotoğraf çekmek yasak ama burası India, bir yolunu mutlaka buluyorsunuz :)
Dolandırıcı
rehberimin anlattığına göre kadınların arka bel kısımları ( çocuk doğuracakları
için güçlü olurmuş ) ve erkeklerin de göğüs kısımları ( erkekler sekse düşkün
olduğu için güçlü olurmuş, ne alakysa artık J ) yanmazmış.
Ölü
bedenler çiçeklerle süslendikten sonra Ganj’da yıkanıyor ve ardından yakılıyor.
Bir bedenin yanması yakşalık 2- 2,5 saat sürüyormuş. Ardından küller Ganj’a
atılıyor ve böylece cenaze töreni sonlanmış oluyor.
5
çeşit insan öldüğünde bunları yakmıyorlar:
10 yaşına kadar çocuklar / Hamile kadınlar / kutsal kişiler / Kobra
tarafından ısırılarak ölenler / Veba hastaları… Bu ölüleri ağırlıklara bağlayıp
Ganj’ın derinliklerine gönderiyorlar. Ben görmedim ama görenlerin anlatmasına
göre bazen bu bedenler su yüzüne çıkarmış, bazen ölü bir beden bazen sadece bir
el ya da kol Ganj’ın sularında yüzermiş. Ürkütücü bir durum, karşılaşmadığım
için şanslı sayılırım.
Her akşam 7’de Main Ghat (Dhashashwamedh Ghat ) puja gösterisi düzenleniyor. 5 tane genç, yakışıklı Hintli turuncu kıyafetleriyle sahnedeki yerlerini alıyorlar, ellerindeki tütsülerle dans edercesine kutsama yapıyorlar. İster merdivenlerden isterseniz de bot kiralayıp nehirden izleyebilirsiniz.
Varanasi’de
yalnız başına yürümek bir kız için gerçekten zor, oteldeki amcanın dediği gibi
gerçekten hiç rahat bırakmıyorlar. Sözlü tacize en çok maruz kaldığım yer
Hindistan’da, yanından geçerken dirseğiyle, eliyle dokunmaya çalışanlar da var
bi de. Garip garip deneyimler yaşadım, bi git kardeşim diye insan kovalaya
kovalaya gezmeye alıştım: Geliyor yanıma dangoz “ ı am free tonight” diyor,
teyyy allaaam napayım güleyim mi kızayım mı , tipe gel ya J Diğeri geliyor “ beautiful
tiny woman, wanna drink something” , sonra öteki geliyor “boat trip, together?”
, hay sıçayım kafanıza diye diye , söylene söylene dışarı çıktığıma çıkacağıma
pişman oldum her seferinde..
Pek
sevemedim şehri bu dangozlar yüzünden. Ganj’ın da ağzına sıçmışlar , leş pislik
içinde… Ganj’ıma bunu nasıl yaparlar diye elimden gelse hepsini falakadan
geçireceğim.
Varanasi’nin
olmazsa olmazlarından biri de gün doğumu bot gezileri. Sabah 5.30’da kalkıp sandalcıyı
bekliyordum, otelde kalan başka bir eleman da bize katıldı. Sabah saatlerinde
Varanasi gerçekten bir harika… Sabah güneşinin ışığı süper bir şehir ortaya
çıkarıyor, bir de Ganj’ın üzerinden izleyince bu şehri daha da bir güzel
oluyor. Sabahın erken saatlerinde de olsa dışarısı sakin değil, Hintliler
genci, çocuğu, yaşlısı.. hepsi birden Ganj’ın sularında yıkanıyor , yüzüyor..
İnanılmaz mutlular, keyiflerine diyecek yok. Bu suya ben elimi soksam 2 hafta
hasta yatarım, öyle pis yani ama benim Çingenciklerime işlemiyor J
Güneş doğarken pek de güzeldir Varanasi...
Renkli mi? - Renkli...
Renklerin içindeeee düşlerin içindeeee doğmak sessizceeee.....
Ooohhh çıpıdık çıpıdık yıkanırız leş gibi nehirde, mutluyuz biz uleennn :)
Otel çarşaflarınız böyle yıkanıyor Hindistan'da haberiniz ola :)
Aynı
gün bot turundan sonra bir de yerel bir rehber ile şehir turu yaptık. Varanasi’deki
tapınakları gezdirdi bize. Hint Tanrıları’nın hikayelerini anlattı biraz biraz,
gerçi çoğu bildiğim şeylerdi ama masal tadından Hint mitolojisini dinlemeye
bayılıyorum. Başka bir yazımda size Hint mitolojisinden ve tanrılarından da
bahsetmek istiyorum, inanılmaz yaratıcılar J
Varanasi’nin
ipeği meşhur ve turun sonunda anladık ki hotelin bize sunduğu bu tur
güzelliğinin asıl amacı bizi ipek dükkanına götürüp orada bişeyler almamızı
sağlamakmış J
E Hindistan’daysanız birçok şeyin içinde ucundan kenarından azıcık
dolandırıcılık bulmanız mümkün…
Shiva Tapınaklarından bir tanesi. Soldaki Ganesh Shiva'nın oğlu, sağdaki Surya güneş Tanrı'sı, ortadaki öküz de Shiva'nın yardımcısı, her Shiva tapınağında görürsünüz kendisini...
Bunlar da müslüman kardeşlerimiz, onların da fotoğrafını çekmemi istediler. Cami gezdiriyorlar bana, len benim memleketimde Selimiye var be bana mı anlatıyosunuz diye çıkısasım geldi :)
Mayıs
ayının kavurucu sıcağında Varanasi’de olmak pek de akıl karı bir iş değilmiş
onu anladım ama her kesin dilinde bu şehri görmeden de Hindistan’ı terk etmek istemedim
doğrusu. Sıcak yüzünden gündüz vakti pek bir şey yapamadım, dallama genco hint
delikanlıları yüzünden de akşam dışarı çıkamadım pek ama bu kadarı yetti bana Varanasi
için ..
Sıcak yüzünden kendini şaşıran birtek ben değilim tabi gördüğünüz üzere, atıvermiş kendini Ganj'ın serin sularına hayvancıklar da :)
Varanasi’ye gelindiğinde gidilmesi gereken yerlerden birisi de Budist yerleşimi Sarnath. Buda’nın aydınlandıktan sonra ilk dersini verdiği yer burası. Burada Buddha dönemine ait kalıntıları sergiledikleri arkeolojik müzeyi de bulabilirsiniz.
Burası Sarnath Main Temple
Buddha'nın aydınlandıktan sonraki ilk dersi...
Yeni
Hint hükümeti ( ben buradayken seçimler yapıldı , yeni başbakanları seçildi: Narendra Modi ) Varanasi’yi
temizleme ve yenileme sözü vermiş, 2 yıl içinde her şey bambaşka olacakmış.
Hadi bakalım hayırlısı.. Önce insanlara çevre eğitimi verip caddelere çöp
kutusu koyarak başlasa belki güzel bir ilk adım olur.
Son
akşam şöyle güzel bir bot turuyla kapanışı yaptım. Yarın yolculuğum Nepal’e..
Sabaha kadar sesi olan şehir..Gün doğumunda ghatların görüntüsü muhteşem...Ama parazitler yıldırmış seni :)
YanıtlaSilSelam zevkle okudum ama keşke yazının zemini ni başka tonlarda seçseydin okurken kör oldum resmen🙈
YanıtlaSil