Facebook link

https://www.facebook.com/gezginyogini

27 Ekim 2013 Pazar

-So Barcelona-


Barcelona’dayım…Havaalanından metroya binip Passeig De Gracia istasyonunda indim. Güzel şirin bir hostelim var; Buba House. Hosteldeki görevli dışarı çıkmadan önce yarım saat kadar bana çok dikkatli olmam gerektiği üzerine nasihatlerde bulundu. Cebine her zaman bir miktar para koy, dışarıdan bir şey alacağın zaman cebinden çıkararak ver parayı, cüzdanını gösterme, böylece nereye koyduğunu göremezler dedi. Cep telefonunu da kesinlikle pantolonun arka cebine koyma diye uyardı. Güzel güzel dinledim anlatılanları, o gün ve sonrasındaki günlerde hep sırt çantam önümde asılı olacak şekilde küçük hamile gibi gezdim durdum Barcelona’yı. Çantaya bir şey olmadı neyse ki ama diğerlerini hesap edememişim. Başıma geleni sırası gelince anlatacağım..



İstanbul’dan bir arkadaşım ile tatilimiz aynı zamana denk gelince ve o da Avrupa’da olunca Barcelona’yı birlikte gezmeye karar vermiştik. Buluştuk , bir şeyler yedik içtik ve öncelikli olarak etrafı biraz tanımaya karar verdik. Yürüye yürüye Sagra da Familia’ya vardık. Dışarıda sıra vardı, sabah erkenden gelip içeri girmek daha mantıklıydı, o yüzden bu güzel yapıyı yarın anlatacağım size.



Endülüs’ün o güzel havasından sonra Barcelona benim için kocaman caddeleri olan , biraz karışık bir metropol.Gezilmeye değer elbet, güzel bir şehir. Burada insanlar İngilizce biliyorlar genellikle, güneydekine göre daha rahat derdimi anlatabiliyorum . Bazen kaybolduk ve Katalonya’nın yardımsever insanları ellerinden geldiğince yardımcı oldular.  Ara sıra oturup dinlenerek uzun denilebilecek bir yürüyüşün ardından sahile vardık.











Barcelona’ya gidip de casinoya girilmez mi dedik tabi ki. Ben anlamam kumardan , bulaşmam da ama arkadaşım bu konuda becerikliydi ve kazandığı paralar akşam kendimize ufak bir ziyafet yapmamızı sağladı.













Sabah erken kalkacağımız için geceyi çok da geç bitirmemek istedik. Ertesi gün zinde uyanabilmek önemliydi. Hostelin yolunu bulmaya çalışırken en önemli kuralımıza uyduk ; ben hangi yönü söylüyorsam o yönün tersine gidiyorduk ve her zaman doğru yolu bu sayede buluyorduk. Yön duygularımda bir eksiklik olduğunu yakın tanıdıklarım tecrübeyle sabit bilirler.



 Barcelona’daki ilk günümüz fragman tadında şehri tanımaya çalışmakla geçti. Yarın üzerimizden bu yabancılığı atıp tüm Barcelona’yı talan edeceğimiz için bu akşam biraz dinlenebilmek gerek elbet.

Yine bir Woody Allen filmi ile yazıya son vereyim: Vicky Cristina Barcelona




12.09.2013 - Barcelona

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder